"Kendine Sarılma" Projesi Gururla Sunar!

     Merhaba canlar ciğerler...
     En son ne zaman kendinize sarıldınız?

     Yazıyı böyle bir soruyla açtığıma göre yine çılgın projeler peşindeyim paşalar, anladınız siz beni bi'.
     Eğer, "Daha önce proje mi yaptın? Neler oluyor? Nereye düştüm? Allahım kurtarın beni bu delinin elinden!" diyenlerdenseniz, sizi hemen aşağıdaki linklere alıyorum hanımlar beyler;

     O zamaaaan... Evet, haydi hep birlikte...
     Son Ki Üç Arda!!

1 -  "Aynı Dilde Gülümseme" Projesi Gururla Sunar!

     Yaptığım ilk proje buydu. Depresyon hastalığımla savaşmak adına açtığım bu blog hesabını genellikle mizah yazıları ile dolduruyordum. Aslında amacım kendime bir uğraş sağlarken aynı zamanda insanları mutlu etmek, gülümsetmek, en azından tebessüm ettirmekti. Ve bir gün bir makalede gülümsemenin bulaşıcı olduğunu okudum: Bir insan; dini, dili, ırkı, yönelimi, tercihleri fark etmeksizin bir şeye güldüğünde karşıda onu gören ve tanımayan biri de -konuyu bilmese dahi- istemsiz gülümseyebiliyormuş. Bu basit fikirle tanıdıklarımın fotoğraflarını çektim ve yayımladım. Tepkiler oldukça olumluydu, kahkahamız ise yanımıza kâr kaldı.

2 - Aynı Dilde 2 Gülümseme Projesi...

     Bu da yaptığım ikinci proje oldu ama siz buna "tutan bir şeyin ekmeğini yemek" de diyebilirsiniz (!) Baktım olumlu eleştiriler var, broşür hazırladım, daha fazla kişiye ulaşayım dedim, tanımadığım insanların fotoğraflarını çekeyim dedim ve ortaya bu proje çıktı. Amacım yine aynı olsa da elde ettiğim sonuçlar farklıydı; yaş grubu arttıkça gülümsemenin sahiciliği azalıyordu. Kendimce "Yaşlandıkça mutsuzlaşıyor muyuz?" dedim ama hemen sonra, az önce göremediğim o sahici gülümsemeyi, insanların birbirine sarılırken gösterdiklerini fark ettim.

     Birine sarılmak bu kadar iyi geliyor muydu insana ?

     Bu düşünceden de 3. projemin taslağı oluştu böylelikle; Kendine Sarılma... Daha bireysel ilerleyecek olan bir çalışma düşündüm öncelikle. Bir gün seçip imkanım elverdiğince herkese sarılmak... Kadını erkeği, yönelimi tercihleri fark etmeksizin sadece bir insan olarak sarılmak... O an nasıl hissedeceğim? Karşı taraf nasıl hissedecek? Birbirimizi tanımadan sarılmak istemeyecek mi? Binlerce soru var kafamda. Ve ben bunların cevaplarını bulup haftaya bugün yazacağım neler olduğunu.
     Önümüzdeki Perşembe Ankara sokaklarında, parklarında, kalabalık arasında size "Sarılabilir miyim?" diyen birini görürseniz çekinmeyin paşalar. Bakarsınız belki bir pankart bile yaparım, beni oradan tanırsınız. Hem doğuştan kalbi sağ tarafta olan biriyim. Sizin de sol taraftaysa sarıldığımız an kalplerimizi birbirlerine bile değdirebiliriz be paşalar.

     Ayrıca çaktırmadan kendi yazılarımın da reklamını yaptım az önce, çaktırmak istemezdim ama yazmazsam da içimde kalırdı. Çak kendine bir beşlik Arda!

     Bu seferlik yazımız böyle olsun ama daha dolu dolu içeriklerle geleceğim paşalar. Aklımda sizi, Ege'den yazlık almışcasına uçuracak, Allah'a kadar AYLAYNIR çektirecek ve kendinize sarılmanızın kıymetini bildirecek yazı fikirleri var. Allah affetsin, gidiyorum şimdi ben. Haydi öpüldünüz.

Son Ki Üç Arda!!