Aynı Dilde 2 Gülümseme Projesi...


     Son Ki Üç Arda !!
   
     Merhaba paşalar, hayatınızdan ne kadar memnunsunuz? Ya da gün içerisinde ne kadar gülümsüyorsunuz? Veya gülümsediğiniz de gerçekten güldüğünüzü düşünüyor musunuz?
     Biliyorum, aniden konuya girdim ve sanki birazdan anti-depresan pazarlayacakmışım gibi konuştum. Ama hayır, onu mezun olduktan sonra yapacağım. ("Gel vatandaş geeeeel, taze taze yeni çıktı bu haplar!! Öyle bakmadan geçmeyin abilerim ablalarım." Şimdiden hazırlık yapmak lazım)
     Peki neden yazıya böyle başladım paşalar? Çünkü her Türk piyasasında "Tutunamadım" şarkısını söyleyen insan gibi, ben de tutan bir şeyi abartmaya karar verdim. Bakınız Recep İvedik'e... Bakınız cinli korku film furyasına... Hepsi böyle başladı, ahanda buraya yazıyorum. Sonra demedi demeyin. Gittim bu yolla daha önce tek seferlik bir proje olarak başlattığım "Aynı Dilde Gülümseme" projesini devam ettirmeye karar verdim. Ve bu süreç tahmin ettiğimden daha farklı sonuçlar verdi elime.
     Öncelikle gelen ilgiye sonsuz teşekkürler, çok mutlu olup bir köşede utanıp geri geldim. Sonrasında aynı fikirle canımın içi Betül'ümün kamerasını elime aldım. Olayımız yine aynıydı; gülümsemenin bulaşıcı olduğunu kanıtlamak. Dili, dini, ırkı, yönelimi, cinsiyeti fark etmeksizin hepimizin -sebebi farklı olsa da- aynı şekilde gülümsediğini göstermek. Bu fikirle tekrar çıktım yola ama geçen yayımladığım proje amacına ulaşsa da tanıdığım insanları kapsadığını fark ettim ve daha önce en fazla selam verdiğim birine bu projeyi anlatsam nasıl olurdu düşüncesiyle proje farklı yerlere evrildi. Her şey yine bir kıvılcımla başladı, evet.
     İlk olarak canım ciğerim Yunus küçük bir el ilanı tasarladı, böylelikle insanlara projeyi anlatırken daha açıklayıcı olabilecektim. Sonrasında onları bastırıp kestik. (Buradan -makasına kuvvet- babama da selam çakıyorum, elinden her iş geliyor maşallah) Sonrasında Ponçiğim Şeyma ile okul kampüsü (Hacettepe / Beytepe ) içerisinde oradan oraya koştuk. Projeyi saçma bulanlar da oldu, beğenip destek veren de, beğenmesine rağmen fotoğrafım çekilmesin diyen de... Olsun be, kurduğumuz o muhabbet bize yeter deyip ayrıldık ve yine de çok teşekkür ettik buradan. Tam tersi güzel destekleriyle poz verenler de oldu, onları da buradan öpüyor ve yanaklarından da iki makas alıveriyorum.
     Bu sefer bir kez daha hepimizin aynı şekilde gülümsediğini, gülümserken sebepsiz yere utandığımızı ve hepimizin gülümserken çok güzel olduğunu fark ettim. Ama enteresan olan yaş grubuna göre gülümsemenin sahiciliğinin değişmesiydi. Okulumun çalışanlarından "bıyıklı amcamın" çok güzel gülerken, fotoğraf karesindeki gözlerinde bir hüzün fark etmem buna örnek verilebilir mesela. Düşündüm sonrasında, sahi insanlar yaşlandıkça mutsuzlaşıyorlar mı be paşalar?
     Karar sizin...
     Ama öyle olsa bile kahkahamız her daim yanımıza kâr kalsın olur mu? Bakın kalmazsa oraya gelir gıdıklarım, çok pis yaparım hem de. Üstelik TİK'im var, çok da pis gıdık alırım. İntikam da alırsınız sonrasında...
     Neyse çok uzatmayayım paşalar, o zamaaaaaan... "Aynı Dilde 2 Gülümseme" Projesi gururla sunar !!







   
                               



     Sonsuz Teşekkürler...

     Betül Sarıkaya
     Yunus Biçer
     Onur Dinçer
     Şeyma Türkmen
     Betül Yeşiltan
     Bıyıklı Amcam
     Eftal Ayhan
     Benim kahrımı çeken tüm "City" çalışanları ve Hacettepe sakinleri...
     
     Ve gülümsüyorsanız eğer, şu an size de sonsuz teşekkürler...
     Son Ki Üç Arda!!

Not : Her çektiğim fotoğrafı koyamadım, affola...
     



6 yorum:

  1. Bazı insanların yorgun, bazı insanların mutsuz, bazılarının hüzünlü olduğu günler olur ve sen bu günlerde onlara destek oluyorsun resmen temennim burayı görüyor olmaları. Ha tabi günlerini mutlu geçirenler de o mutluluğun başkalarını da etkilediğini öğrenmiş oluyorlar sayende

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım görüyorlardır ve umarım sizin gibi güzel insanlara ulaşıyordur, teşekkürler. Gülümsemeyle kalın.

      Sil
  2. Tam da bir poncige yaraşır bir proje,bu tatlış projenin minik de olsa parçası olmanın verdiği mutluluk der susarım..��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen susma ponçiğim, konuştuğun yerde güller açıyor. Öpüyorum kocaman.

      Sil
  3. Gülümsedim, emeği geçen arkadaşların da sizin de emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.