Bugün Hiç "Kendine Sarılma"dın Mı Paşam?

     Son Ki...
     Son Ki Üç...
     (Hep Birlikte!)
     Son Ki Üç Arda !!

     Merhaba canlar ciğerler, bu yazıdaki konumuzu başlıktan anlamayanlar için aşağıda bir bölüm açtım. Bilmeyenler hemen bi' oraya gelsin, hep birlikte konuya girelim. Bakın bekliyorum, haydi...
     Başlığın ismi "Bu Yazıdaki Konumuzu Başlıktan Anlamayanlar İçin Aşağıdan Bir Bölüm" (Allah affetsin yaratıcı olamadım)

     Geçen haftalarda bugün "Kendine Sarılma" adını verdiğim bir proje başlatacağımdan söz etmiştim. Projeyi anlattığım yazıma şuradan ulaşabilirsiniz. Amacımız sarılma olayının insanlar üzerindeki etkisiydi ve ben bu yolla Perşembe günü (saat farkıyla dün) imkanım elverdiğince herkese sarılacak, neler hissettiğimi ve neler olduğunu anlatacaktım.
     Veee... "Sarılma Günü" adını verdiğim bu gün kapsamında elimden geldiğince herkese sarıldım.
     Neler olduğuna hep birlikte bakalım paşalar.

     İtiraf etmeliyim, hayalimde etrafa mutluluklar saçarak herkese sarılmak ve sevgi yumağı halinde göğe yükselmek vardı (!) Çünkü ben balık burcuyum. Duygusalım. Yaparım böyle şeyler...
     Ama özellikle yoğun geçeceğini ve daha fazla insanla iletişim halinde olacağımı düşündüğüm Perşembe gününde işler pek istediğim gibi gitmedi.
     Ama belki de böyle olması gerekliydi.

     1- Bir önceki gece saat 12'den sonra sarılma gününü başlatacaktım fakat saatler kala yoğun stres altında olduğum bir zaman dilimind... Ay ne diye bilimsel konuşuyorsam!! DEPRESİFTİM ANACIM. Un kurabiyesi gibiydim; dokunmasan cillop gibi ama dokunsan dağılmaya müsait... Kuru kuru da boğazından geçmezdim kimsenin, nazlıydım Allah'a şükür... Saat oldu 00:00. Ben hala yataklara mahkum... Dedim yatayım, yarına güzel başlarım ve ilk sarılacağım insana depresif görünmem böylelikle.
     Ama öyle olmadı.
     İlk olarak kendime sarılmam gerekiyormuş sanırım, yastığım vasıtasıyla anladım bunu... Kendimi sevmeyi becerememişim demek ki yine, o yüzden böyleymiş ruh halim.
     Sarılma haneme de ilk çizgimi böyle atmış oldum.

     2 - Ertesi sabah modum daha iyiydi ama anne babama sarıldıktan sonra daha da iyiye gittiğini söyleyebilirim. Bunda, bana benden daha iyi sarılmaları etkili olabilir. Çünkü her ne kadar evlatlarına sarılıyor olsalar da onlar da insan ve birileri tarafından sarılıp sarmalanmaya ihtiyaç duyuyorlar. "Sarılma" kelimesini duyduktan sonra kollarını benden önce açmaları bile bunu gösteriyor paşalar.

     3 - Sonraki koşuşturmaca dolu gün içinde tanıdık tanımadık birçok insana sarıldım, kimisi bu projeyi biliyor kimisinin haberi dahi yok ama herkes de gözlemlediğim bir şey varsa o da bizi mutlu ettiği... Birine dokunmak, sırtını sıvazlamak, "ben burdayım" demek, başınızı birinin omzuna koymak, belki birinin başını göğsünüze yaslaması... Binbir türlü sarılma yolu var ama hepsinin sonucu aynı yere çıkıyor.

     4 - Cinsiyet açısından bakarsak kadınlar bu konuda daha mesafeli. Bunu kendi cinsiyetime bağlıyorum (Erkek) bir nebze ama erkekler arasında kafa tokuşturmaktan (boynuz da diyorlar, emin değilim) öteye giderseniz sağlam bir sarılma alıyorsunuz. Kadın için konuşacak olursak tekrardan, kendi aralarında da çekince devam ediyor gibi... Bunu son zamanlarımdaki gözlemlerime dayanarak söylüyorum, belki de doğru değildir.

     5 - Yaş kriterine bakacak olursak paşalar, yaş arttıkça sarılmanın sahiciliği de artıyor sanırsam. Daha içten sarılıyor insanlar yaşı ilerledikçe, belki de sevmenin değerini anlıyorlardır.
     Kim bilir?

     Sonuç olarak gün içinde istediğim gibi marjinal yöntemler (pankart açma gibi)  yapamasam da elimden geldiğince sıkı sıkı sarıldım. Çabalasam bile çok az insana sarılabilmişim, bunu fark etmek biraz üzdü ama olsun be paşalar. İki mutlu olduk, kalpleri değdirdik birilerine, bu da bana yetti.
     Son olarak şunu söylemeliyim ki bu projenin bir devamı olmayacak. Ama tek seferlik bir şey de olmayacak. Çünkü bunu devam ettirmeye çalışacağım. Önce kendime, sonra başkalarına sarılarak...

     Kabul edelim bi' duygulandık. Vallahi gözlerimiz de dolduysa, tamam. Ağlamak istersen de ağla bak. Bak hala tutuyorsun kendini, sal gitsin anacım. Ağlar mısın bi'? Ben bi' göreyim.

     Son Ki Ü... Sen bi' ağla öyle söyleyeceğim. Hah şöyle...
     Son Ki Üç Arda!!