"me, myself and I"lar ve Bayramlar Aşkına !!


     Ele güne selam olsun dostlar... Ahey ahey... Dağlar dağlar...
   
     Şimdi bu yazımda biraz farklılık yapıp hayat kalitenizi Allah-u Ekber Dağlarına çıkarmak yerine daha önemli bir meseleden bahsetmek istiyorum.
     Yani "ben"den... Kendimden...
     Öncelikle egoist olduğumu düşünen insanlara da bir cevap vermek istiyorum burada, kamerayı bana doğru zoom'larsak sevinirim, "egoist olamayacak kadar mükemmelim"

     Cidden şaka yaptım, vallahi bak... MÜKEMMEL DEĞİLİM !!
     Biliyorum şu an bu bilgiyle dünyanız yıkıldı, paramparça oldunuz ve kocanız sekreteri ile kaçtıktan sonra 3 çocuğunuz ile ortada kalmış gibi hissettiniz, biliyorum, kolay değil anam babam... Sizi çok iyi anlıyorum.

     Ama şunu söylemeliyim ki; benimde kendimle alıp veremediğim şeyler var, kendime gün içerisinde planlayıp yapmadığım şeyler için hırpaladığım oluyor mesela, anlık depresyonlar geçirip halıda yuvarlandığım zamanlar da oluyor, insanlar tarafından sevilmek için çırpındığım anlarım da... Hatta Instagram hesabında tanımadığım birinden beğeni geldiğinde mutlu olacak kadar acizim bazen... Tüm bunları sadece benim yaşadığımı düşünerek acımı 2 katına çıkaracak kadar da aptalım bazen... Sonra, metroda gördüğüm yakışıklı biri yüzünden tüm gün aynaya bakmaya çekinip kendime çirkinlik madalyası verdiğim zamanımı asla unutamam (Ki bunu bu aralar çok sık yapıyorum, orası ayrı...) Özgüvensizliğimi saklamak için rol yaptığım zamanlara +1 puan veririm mesela, vücudumun çok çelimsiz ve kambur olduğu düşüncesiyle her gün spor yapacağım diye kendime sözler verdiğim de oluyor (Ama bknz... Malım meydanda...) Her konuda yetersiz olduğum düşüncesiyle değersiz olduğum düşüncesi de çok var bak...
     Hep olumsuz yanlarımdan bahsettim, herkes gibi "şugar" yanlarımızda var ama olumsuzluklardan bahsetme sebebim biraz bu yazıyı kendim için yazmam, biraz da her insan gibi önemli olduğumun farkına varamamam, kendime sarılmayı bilmemem. Biliyorum hepimiz zaman zaman yaşıyoruz bu durumu ve belki de daha iyi hissetmek için belli yöntemler deniyoruz. Benim yöntemim de şu anlık bu yazı...

     Durun durun gitmeyin hemen, biliyorum iki toplum eleştirisi gördünüz diye yazı bitti zannedip hemen gideceksiniz, siz var ya siz az ...... değilsiniz (!)
     Azıcık da gülelim yav, ne yaşarsak yaşayalım kahkahalarımız yanımıza kâr kalacak, unutmayın bunu...



     Ki biliyorsunuz kahkahanızın yanı sıra hayat kalitenizi arttırmak için de buradayım; bu güne, bayram sonrası akıl sağlığınızı toplamanız için naçizane önerilerim olacak; kapın kalemi, kağıdı...

     1- Anam babam bacım yedin löp löp sarmayı, şekeri, ekmek arası baklavayı; sonra da gittin eline dökülen kolonyanın alkolüne kapılıp koklaya koklaya unuttun o kiloları !! Kalk iki tepsi... Bak hala oturuyor, kalk iki tepsi börek daha ye diyorum. Başladığın bir işe alnının akıyla devam et. Kilo al, akıl sağlığın tartıları zorlasın paşam. Bak buraya da bir link bırakıyorum, sana yardımcı olsun diye; hadi yine iyisin... KİLO ALMAK İÇİN TIKLA ANAM BABAM

     2 - Eğer 60 yaşından küçükseniz kendinizden büyüklerin ellerini tekrar tekrar öpün, bunu bayram bitmiş olsa bile yapın. Harçlık sizin hakkınız, onu söke söke alın. Baktık vermiyorlar harçlık, işte o zaman B planına geçiyoruz
     B planı: O eli YALA !!

     3 - Bayram da nefret ettiğin onca insana gülümsedin; "seni boğmak istemiyorum, bayram bu, gel barışalım" dedin ama sen de insansın canım. Bir yere kadar dayanabilirsin yani... Kalk bi' kum torbası bul, üzerine akrabaların en çirkin fotoğraflarını yapıştır ve... Gerisini sen daha iyi biliyorsun Zeki İnsan !!

     Bakın, gözlerim yaşardı. Biliyorum hayat kaliteniz arttı yine... Tamam lütfen, ayakta alkışlamayın beni, utandırıyorsunuz.
     Ha bir de kendinize sarılın arada ve sevin ya, bak o da iyi geliyor insana.
   
     Hadi ele güne selam olsun dostlar, gittim ben... Ahey ahey... Dağlar dağlar...
   

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.