Top Sürerken Şarkı Söyleyen Kadın: Sertab'ın Müzikali


     Sahne ışıkları açıldı, önce eski bir televizyon ekranından Sezen Aksu ve Madonna göründü, sonrasında da ışıklar içerisinden "Yalnızlık Senfonisi" şarkısıyla Sertab...



     Girişi çok uzatmadan hemen başlıyorum öyleyse paşalar, hazır mıyız?

     Son Ki Üç Arda !!

     50'den fazla bir ekip, 7 dansçı, 30'a yakın şarkı, her şarkının duygularını temsil eden gösteriler ve Sertab Erener... Aynen paşalar, "Sertab'ın Müzikali"nden bahsediyorum.
     20 seneyi aşkın kariyeri sonrası tüm kariyerini 90'ler ve 00'ler olarak ikiye ayırıp müzikal bir gösteri olarak sahneye dökeceğini duyduğum vakit heyecanlanmadım desem yalan olur. Daha önce de maziye dönük gösterileri olmuş duyduğum kadarıyla (ama yaşım gereği gitme imkanım olmadı, çünkü hala gencim, tahtalara vurun) Bu gösterilerde ona Sezen Aksu, Levent Yüksel, Demir Demirkan gibi büyük isimlerde eşlik etmiş. Ama bu gösterisi biraz daha farklı. Sahnede 7 dansçıyla birlikte şarkıları canlandırmaya, hatta bir nevi kliplendirmeye çalışmışlar. Çalışmışlar diyorum ama olumsuz algılamayın, bildiğiniz cillop gibi olmuş. Ortada büyük bir emek var üstelik, bunu sahne açıldığı an buram buram hissediyorsunuz.
     Haydi gelin daha detaylı bakalım...
     İlk olarak, gösteri başlangıç saatinden bi' yarım saat önce Congresium Ankara'nın girişindeydim. (Küçük bir not: Turnenin Ankara ayağı Congresium Ankara'da yapıldı. Çayyolu metrosunun Söğütözü durağından 10
dakikalık yürüme mesafesi var sadece. Vallahi çok yakın.) İçeriden girdiğimde klasik güvenlik aramalarından geçtikten sonra etrafa bi' baktım. Anacım her yer elitizm kokuyordu resmen; her yerde viski şişeleri, her yerde fularlar, bir marjinallikler... Ama bir Arda olmak bulunduğu mekana ayak uydurmayı gerektirir. Evet, gelmeden önce günlük boyalardan alıp saçımı maviye boyadım. Ve evet, pişman değilim paşalar. Ve o an bunu göstermek için de uzun bordo atkımı boynuma atıp elimle saçımı düzeltmeye çalıştım. Çalışmaz olaydım. Elim kalıp gibi duran saçımın içinde kaldı. Çaktırmadan ilgiyi farklı yöne çekmeliydim ve bu yolla hemen çantamı yere doğru fırlattım. Hem işe yaradı hem de çantamdan biletimi aldım. Çak kendine bir beşlik Arda!
     Salondan içeri girince -kör bir insan olmama rağmen- yerimi hemen buldum. (Merak etmeyin Congresium Ankara bana sponsor değil(!)) Çok geç olmadan gösterinin başlayacağının habercisi olarak her yer karanlık oldu.
     90'LAR...



      Sahne ışıkları açıldı, önce eski bir televizyon ekranından Sezen Aksu ve Madonna göründü, sonrasında da ışıklar içerisinden "Yalnızlık Senfonisi" şarkısıyla Sertab... Şarkı kendi efsaneliğinin yanına, Sertab'ın sesini de alınca gösterinin atmosferine hemen girdim. İlk şarkıdan sonra görünen dansçılarla birlikte sahne dekorunu inceleme fırsatım da oldu. 90'lar havasını yaşatacak bir dizayn söz konusuydu; eski bir yatak takımı, retro bir oturma grubu... Bunun yanında kullanılan kostümler ve sonrasında da ek olarak getirilen dekorlarda aynı havayı taşıyordu. Hemen ardından gelen "Zor Kadın" şarkısıyla izleyicileri de sahneye davet etti Sertab. (Mecazi anlam) Hatta, erkekler için şarkıyı "Zor Adam" olarak bile söyledi. (Kurban olurum, senin için zor kadın da olurduk biz.) Ardından kimi 90'lar hit parçalarını tek kimisini de dansçılarıyla gösteriler eşliğinde sahneye koydu. Şarkı sıralamasını büyük çoğunlukla kronolojik olarak koydu ilk bölüm de. (İkinci bölüm biraz daha bağımsızdı) Neredeyse 1 saat süren ve ortalama 15 parçasına yer veren ilk bölüm 2003 yılıyla son buldu. Evet, tahmin edebilirsiniz ki,  Everyway That I Can şarkısıyla son buldu. Küçük çaplı bir Eurovision gösteri izledik. Hatta ne küçük çaplısı, birebir aynısını yaptılar dans koreografisinin. Bir gururlanıp Türk bayrağı çıkarasım geldi vallahi.

     2000'LER...





     20 dakikalık bir aranın ardından ışıklar açıldığında ilk fark ettiğim şey değişen dekordu.


Bu değişen dekor 90'lar bitti, 00'lerdeyiz diyordu zaten size. Ardından orkestranın üzerindeki platformda Sertab göründü ve son dönem şarkılarından "Bastırın Kızlar"ı söylemeye başladı. Kendi naçizane fikrim, her iki bölümünde ilgi çekici olduğunu düşünmekle birlikte, ikinci bölümdeki gösterilerin daha zor ve yaratıcı olduğuydu. Mesela Sertab "Bastırın Kızlar" şarkısını top sürerken, çalım atarken, koştururken söyledi. Ve sesinde bir gıdım değişim olmadı, bağıra bağıra söyledi şarkısını. (Playback'de yapmadı ayrıca) Gösteriye mi sesini kullanış biçimine mi hayran olsam bilemedim. Sonrasında gelen gösterilerde bir ipin üzerinde sallanırken, oturduğu yerden üzerine kule yapılırken ve yapılan kuleyi dağıtırken ve hatta sandalye kapmaca oynarken bile gördük. Yetmedi, seyircilerin arasına bile karıştı tüm bunları yaparken. Bu bölümde daha çok son dönem şarkılarına yer verse de (Hatta bu ay içerisinde çıkan "Belki De Dönerim" parçasına da yer verdi.) eskileri de unutmadı ve hatta sonlara doğru "Kera" parçasına da yer verdi. Kapanış parçası ise son albümünden "Tek Başıma" ile oldu.
     Gösteri müthiş bir enerjiyle kapandı ve ben gözlerim dolu dolu, mutluluktan ağlayacak bir haldeydim. Ama hemen profesyonel davranıp kendimi toparladım ve kulise girmeye çalıştım.
     Giremedim.
     Herhalde benim içeri gelerek çok fazla yorulmamı istemedi, o yüzden içeri almadı diye düşündüm. Hemen Arda eve gitsin dinlensin demiştir çalışanlarına. Vallahi çok iyi insan şu Sertab... Kıymetini bilin şu kadının!

     EN İYİLERİ PAŞALAR...
     1-) Bir Damla Gözlerimde : Yapması çok zor bir liste ama açık ara ilk sırayı, bu şarkı için yapılan gösteriye veririm. Sertab şarkıyı söylerken ortada bağdaş kurup oturuyor ve dansçıları, bir insan boyutunda iskambil kağıdı gibi duran kağıtları nakarata gelene kadar Sertab'ın üzerinde kule (piramit gibi) yapıyorlar ve nakaratta Sertab onları yıkıyor. İkinci nakarata gelene kadar Sertab'ın üzerine o kağıtlar kule gibi tekrar konuluyor. Ama bu sefer ışıklar daha çok açılıyor ve kağıtların üzerinde yazılanları okuyabiliyorsunuz. Bu yazılanlar aslında şarkıda geçen "konuşmadıkları""sakladıkları" şeyler... İçinde tutulması ve onların içinde birikmesi ise Sertab'ın üzerinde oluşan kule... Aslında basit ama şarkıyı düşününce çok anlamlı...
     2-) Olsun : Bu şarkının koreografisi de basit ve anlamlı... Sertab ortada şarkıyı söylerken şarkı sözleri dansçılar tarafından işaret diliyle anlatılıyor. İzlemesi enfesti...
     3-) Everyway That I Can : Şarkı güzel, gösteri de çok iyi ama bu listeye o enerjiyi ve Eurovision çoşkusunu yaşattığı için alıyorum. Orijinal gösteriden bile daha iyi diyebilirim hatta.
     4-) O;ye : Sertab'ın liseli kızlar gibi giyinip sahnede o dansları yapması enfesti.
     5-) İncelikler : Şarkıyı eski bir oturma grubununda oturarak ve karşısındaki televizyon da kendi küçüklük fotoğraflarına bakıp söylemesi çok duygusaldı. Şarkı sözleriyle de çok uyumluydu televizyondaki görüntüler.

     Son olarak da müzikaldeki şarkı listesini kronolojik olarak bırakıyorum. Kaçırdıklarım, eksiklerim, fazlalıklarım olduysa affola... Öptüm ve sarıldım herkese...

      Sertab'n Müzikali Şarkı listesi :

     Yalnızlık Senfonisi
     Aldırma Deli Gönlüm
     Sakin Ol
     O;ye
     Aslolan Aşktır
     İncelikler
     Kera
     Vur Yüreğim
     Yanarım
     Aşk
     Zor Kadın
     Yolun Başı
     Hani Kimi Zaman
     Bahçede
     Every Way That I Can
     Rengarenk
     Bir Damla Gözlerimde
     Bir Çaresi Bulunur
     İstanbul
     Açık Adres
     İyileşiyorum
     Olsun
     Tek Başıma
     Bastırın Kızlar
     Belki De Dönerim



     Son Ki Üç Arda !!

2 yorum:

Blogger tarafından desteklenmektedir.