KOD'um Mu Oturtmam !!


     Durun durun, çıkmayın sayfadan hemen, okuyun şurayı öyle gidin be ya...
     Bakın, hazır mıyız?
     Son ki üç Arda!!
 
     Evladım hoş geldiniz! Gelin gelin şöyle oturun bi'. Nasılsınız? Maşallah iyi gördüm sizi. Şimdi oturun şuraya, bir çocukluğunuza gidelim anacım. Hadi evladım gidiyoruz bak. Hooop !! Hah aynen, hanimiş hanimiş... Oy anasının kuzusu sen büyüdün de çocukluğuna mı gidiyorsun agu agu gugu...
     N'oluyor lan!!
     Durun bi'!!
     Bir an da kaptırdım kendimi. Durun hele çocukluğunuza yine gideceğiz de niye gideceğimizi bilin hele. Hani siz şu an "çirkinim, bu yüzden beni kimse sevmeyecek" ya da "hiçbir insana güvenmemeliyim" diyorsunuz ya içinizden. Aslında sözel olarak dile getirmeseniz bile bunları benimsemişsiniz ve hayatınıza öyle devam ediyorsunuz ya. Hah işte bunlar tırı vırı yani feyk, sahte... Hah aynen, işte bunları yıkacağız hep birlikte. Yani ohh diyerek yandan yandan kıvırırken, soldan soldan gelenler gidecek tıpış tıpış. Nasıl mı? Toplumun bize fark etmeden enjekte ettiği kaynak kodlarını inceleyerek tabii ki. Ne duruyoruz o zaman?
     İşte başlıyoruz bak...

     1- "GÜZEL DEĞİLİM BACIM, KİM ALSIN BENİ CANIM" KODU:



     Şimdilik, bu kaynak kodumuz her bir yanımıza işlenmiştir efendim. Öyle ki, güzel değilsen, yürek hoplatmıyorsan, bir yerleri kaldırmıyorsan bu "Hayat" denilen piyasada tutunamazsın. "Çekici, uzun boylu, alımlı, kaslı, ince belli, sportif, kendine bakan, düzenli traşını olan, iyi giyimli biri değilsen bir hiçsin!!" denmeye çalışılıyor doğduğumuzdan bu yana. Şimdi bana açıklattırmayın, her yerde gördük ve görüyoruz. Peki, bu doğru mu? HAYIR. Gerçekçi olursak; dış görünüş önemsiz demiyorum ama nasıl olursan ol bir insan olarak değerlisin. Her şekilde hem de. Her gün podyuma gider gibi çıkmak zorunda değilsin evden. Ya da üzerine seçim yapılacak bir nesne de değilsin. Başkası seni alıp veremez, nesin sen? Dolmalık biber mi? Doldurtmayın kendinizi ve dolduruşa da gelmeyin. Kendinize kendiniz için bakın ve sevin. Kaptık mı?
     Diğer maddeye gidiyorum ben, oraya da uğrayın.
     Gitmeden de bu kodun başlangıcı ama aynı zamanda çözümü olan cümleyi bırakıyorum buraya: 90 60 90 vücudum var, doya doya bitmez tadım var !!

     2- "EDEP ADAP SİYASET SANAT, BİLECEK HER ŞEYİ KANAT KANAT" KODU:



     Efendiler ortalama bir insan ömrü ne kadardır, sorarım size. Taş çatlasa 70 yıl. O süre zarfında bir insan neler yapabilir ki en fazla? Zaten hayatımızın 69 yılı yemek yiyerek geçmiyor mu? Oradan kaşınızı gözünüzü oynattığınızı görmüyorum sanki. Tabii ki de doğru konuşuyorum şurada. Diğer söylediğim 2435 cümlede de olduğu gibi bu cümlede de haklıyım çok şükür. O yüzden gelin inanın bana, bir insan her şeyi bilemez, ömrü yetmez. Ha fikrin olur, ilgin vardır; orası ayrı. Ama ortalıkta tutturulmuş her şeyi anında bilme, öğrenme, hızlı yaşama, çabuk tüketme, hep bir acelecilik... Yahu nereye koşuyorsun? Ama seni de anlıyorum, koşuyorsun çünkü koşmazsan cahil olarak görüleceksin. Hem de her şeyi biliyormuş gibi davranan cahiller tarafından. Bakın efendiler bu notu bir yere yazın, sonra başınız ağrımasın.
     Bu maddenin de kod çözümü var: Benim oğlum doktor, mühendis, polis, öğretmen olacak !!

     3- "ANAM BABAM GÜVENME, İNSAN DEDİĞİN KAYPAK BİR HANE" KODU:


     O bana bunu yaptı? Şu da canımı yaktı? Şunu da gözüm tutmadı? Eee peki sonra, geriye kim kaldı? E bi' ben kalıyorum geriye. Vallahi anlıyorum sizi de paşalar. Beni seviyorsunuz ama bir yere kadar o da (!) Ortalık kötü kolla g*tü sendromundayız. Her adım taciz her adım hırsızlık, ileri koşsan araba çarpar gider; geriye gitsen tecavüze uğradığın an çığlık atmadığın için ceza yersin. Bu madde kolay değil, evet. Sadece karşına çıkan her insana ön-yargı ile yaklaşma, belki de pamuk şekerden yapılma bir kalbi vardır ve sen pamuk şeker sevmene rağmen elektrikli süpürgeni açıp onu yutmuşsundur.
     Bu maddenin kod çözümü ise şu cümle de yatıyor: Yavrum tanımadığın insanlardan bir şey alma !!

     4- "ÖYLE PÖRFEKT OLMA, ANLAYACAKLAR DOLMA DOLMA" KODU:



     Bakınız yine bir şeylerin dolduruşuna geldim ve dolmalık biber maddesine döndüm. Zaten fark ettiyseniz hepsi iç içe maddelerin, yani bu demek oluyor ki: Harcı iyi yapılmamış dolma, turşuluk bibere benzer. Siz beni bi' anladınız evet. Tamam, lütfen oturarak alkışlayın beni. Efendim efendim neyse, konumuza geri dönersek... Diyorum ki; mükemmel, mikemmel, pörfekt, pırezınt pörfekt ya da türevleri olmayın anacım. Zaten insan doğasının KOD'unda böyle bir şey yok bir kerem. Siz beni bi' anladınız yine. (Göz kırpan emoji)
     Bu maddenin de kod çözümü şudur ki: Benim kızım diye demiyorum dolmayı tek parmağı ile sararken bir yandan 3 çocuk bakar ve evet Oxford diploması da var, yaptığı 5 katlı pastanın da tadına bakın. Diploma da dahil kızımın başlık parası 5.000 Dolar !!
     Son maddeye gidiyorum ben, müsaitseniz oraya da gelin paşam.

     5- "O... BU... ŞU... ELEŞTİRİ, YE BENİ DİRİ DİRİ" KODU:



     Hani klasik bir şablon vardır, orada burada görmüşsünüzdür belki. Kadın eteğinin boyuna göre isimlendirilir ve bu yapılırken ona sorulmaz. Yerine göre Rahibe Teresa, yerine göre Seda Sayan olur. Hah aynen, o şablon işte. Siz ne yaparsanız yapın olumlu olumsuz konuşulacaksınız, fark etseniz de etmeseniz de, karşıdaki kişiyi tanısanız da tanımasanız da... E biri sol der, biri sağ; sen nereye bakacaksın? Kaç kilo verip, kaç yerinden utanacaksın? Kısaca aman bacım bırak, yeter ya, takmayın şu haysiyetsiz oturduğu yerden konuşan meymenetsiz suratları... Bana bi' geliyorlar bak. Hem size bir şey söyleyeyim mi? Herkes kendisi ile o kadar meşgul ki o an konuşsa dediği şeyi yarın unutacak, o dediği şey de kendi eksikliği belki ego tatmini olarak kalacak. Kim bilir? Sen kendini üzecek zamanı ne diye yaratıyorsun ki?
     Son kod çözümümüz ise kaptırıp geliyor: Ama evladım dışarıda elalem ne der? Ayıplarlar vallahi seni, annesi ne biçim yetiştirmiş derler !!
     Bakınız... Çözüm koddaki anne, kendi itibarı peşinde yine, yani yine kendinde...

     E gidiyorum o zaman. Başka diyecek bir şeyim kalmadı. Sırtım da ağrıyor zaten. Hadi gittim bak ben. Gidiyorum. Gittttiiiimmm.
     Son ki üç Arda!!

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.