Bacak Boyun Kadar Konuş Adamım !!

 
     Durun durun, öncelikle bu yazı herkese hitap etmiyor sevgili okurlar. Eğer seksapalite seviyeniz Allah'a çıkabiliyorsa okuyun bu yazıyı, yok eğer olmuyorsa soldan soldan çıkışa alayım sizi. Hadi yavrum kuzum bekleme yapmayalım...



     Gelin sizinle geçen yine nasıl delirdiğime bakalım (!)
     Geçenlerde hava yine cehennem, insanlarımız çekilmez sığlıkta... Böyle bir günde ben de n'apıyorum? Şortumu giyip dışarı çıkıyorum. (Farkındaysanız "kısa şort" demedim, bana göre şort şorttur, kısası uzunu bakana kalmış.) Hayır çıkarken "Ankara sokakları bu şorta alışık değil!" diyenlerde oluyor "Yazlık yerde misin?" diyenlerde... Hayır paşam, Ankarayı bilemem ama bu 40 derecelik sıcaklar sadece Ege bölgesine vurmuyor ve bu basenlerin pişik olma ihtimali sadece beni bağlar, bilin istedim. Bunu bilmeyenlere de eskimiş bulaşık süngeri edasıyla bakarak deterjan koymuyorum ama bu benim sorunum. Neyse... Exit tabelasının yerini biliyorsunuz, yukarıda...
     Tam böyle bir günde işlerimi hallettim, eve dönüyorum. Bir an da dikkatimi çekmeye başladı; birkaç erkekli kadınlı grup bacak boyumu kıskanan Nur Yerlitaş gibi bacaklarıma bakıyor.



     Bacılarım, dayılarım bir çift kıllı bacak neyine bakıyorsunuz bunun, derken aslında o kılların görünmesi sorunmuş ve ona bakıyorlarmış, bunu sonradan fark ettim çünkü tek bakan onlar değildi. Peki ben ne yaptım? Umursamadım, ta ki hanzo bir herifin oturduğu Tofaş'ın içinden tesbihini sallayarak yemesine kadar... (Tesbihi değil, beni yedi. Kayıtlara doğru geçsin BURADA BASKI ALTINDAKİ BİR TÜRK GENCİ OLARAK KONUŞUYORUM !!)
     O an umursama seviyem çirkinlik seviyem kadar yerlerdeydi ve ben istemsiz bacaklarımı kapatmaya çalıştım. Fazlasıyla utanç verici bir andı ama sokağı geçince fark ettim ki sorun KISA olan şortumda değil, bacaklarımı traş etmememde de değil, sorun o adamın kafasındaki zihin yapısındaydı. Belki biraz sevilmeyişi, sevmeyi bilmeyişi, yaşanmamış doyumsuzluğu, belki de başka bir şey...
     Ama o an ne yaptım? O an and içtim; insanlar benim gibi zor durumda kalmasınlar ve basenleri pişik olmasın diye... Hadi kapın kalemi kağıdı ve hayat kalitenizi bacak boyunuz kadar arttırın hanımlar, beyler...

     1- Kadın veya Erkek olun, bakıyorlar. Olay cinsiyette değil. Beynin cinsinde...

     2- Daha kısa şortlar giyin çünkü siz uzun bir pantolon giyseniz bile bakıyorlar.

     3- "Halkımız cahil efendim... " sözünün doğruluğuna inanın.

     4- O "hanzo"lar bakmakla kalmayıp olur da herhangi bir girişimde bulunurlarsa biberle saldırmaktan çekinmeyin (Biber gazına da zam geldi şimdi)

     5- Sizi gözleriyle taciz eden insanı bir daha görürseniz siz de gözlerinizi kullanın, nasıl hissettiğinizi görsünler.

     6- Nasıl giyineceğinize hayatınızda belki de bir kere göreceğiniz elin herifi karar veremez, istersen boxer'ını giy de çık adamım, istersen derin dekolteli (Kime göre derinse !!) denilen şeylerden giy bacım. Karar senin...

     7- Basenlerinizin pişik olmaması için bebe pudrası sürün, pudra bulamazsanız biber gazı sıkın o bölgeye (Zamlar o kadar da çok değilmiş, abartmayın sizde)

     8- Nur Yerlitaş'ın "Bacak Omuza" isimli programının canlı yayınında verdiği demeç bana "fukara sümüğü" gibi geldi, bu tür haberlere inanmayın.

     9- Bacaklarımı daha fazla kıskanıp da taciz etmeyin bundan sonra, ayıptır artık. Ünlüyüm bir de üstelik, basına falan malzeme oluyor kurban olduklarım.

     10- Buradan tacizcilerime sesleniyorum, bacak boyunuz kadar konuşun bundan sonra, o kadar adamım. O yee bebek...

     Bu aralar çok şükür yine çok güzel deliriyorum sayın okurlar, umarım sizde deliriyorsunuzdur. Hadi inşallah, maşallah tü tü tü yallah...


Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.