Mağaza Çalışanları Arasında Hayatta Kalma Sırları !!

     "Hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim? Aradığınız bir şey var mı? Bakın, şöyle modellerimiz var. Tam size göre. Çok da yakıştı. Kasaya götüreyim ben bunları, verin. Kaç taksit olsun? Yine bekleriz, iyi akşamlar..."

     Eğer kontrolsüz bir müşteriyseniz bu yukarıda yazan tek taraflı diyalog, 5 dakika içinde gerçekleşecektir. Daha uzun sürmesinin imkanı bile yok. Bir şey almayacaksanız bile en az 12 taksitle mağazanın yarısını aldırıyorlar paşam. Peki, neden mi? Kapitalizm, vicdan, para, patron baskısı ve öğle yemeği... Tüm bunlar mağaza çalışanlarının temel taşlarıdır ve hiçbir çalışan masum değildir. Eğer kontrolsüz bir müşteriyseniz size öyle gelebilir ama bu günler için buradayım, sakın korkmayın. Sizi tam teçhizatlı bir müşteri yapacağım hatta mağazadaki herhangi bir çalışana rastlamadan kabine girebilmeyi bile öğreteceğim.
     Ve akılda kalması açısından Türk müzik piyasasına yön veren önemli sanatçıların şarkı sözlerinden de alıntılar yapacağım. Bu hizmeti Nuri Bilge Ceylan bile vermiyor filmlerinde, siz düşünün gerisini...
     Tamam, lütfen ayakta alkışlamayın, oturarak da alkışlayabilirsiniz arkadaşlar!!

     E o zaman başlayalım!!

     1 - UMURSAMAZLIK SEVİYENİZ ÜST RAFLARDA OLSUN !! (Demet Akalın - Afedersin)
   
      Ünlü düşünür Demet Akalın'ın da dediği gibi "...Yüzünü bile görmek istemiyorum, yoluma çıkmasan iyi edersin..." Bu sözler resmen bilgelik dolu yanıyla yön, atarlı yanıyla yol veriyor resmen çalışanlara. Mağazaya girdiğiniz ilk an patron tarafından hazır bekletilen çalışana içinizden bu şarkıyı geçirerek bakın ve rafların arasına karışın. İlk dakikalarda yanınıza gelmeye çekinecek ama sonrasında tekrar atağa geçecektir. Siz yine de sakinliğinizi koruyun ve umursamayın.

     2 - GİYDİM AMA BENİM BOYUM KAÇ? (Nil Karaibrahimgil - Xl)

     Bazen içimizdeki ponçik yan bir an da ortaya çıkabilir ve çalışanların sempatisine kapılabiliriz. Bu esnada onlar sempatiyi 2 katına çıkarıp (daha çok şey sattırabilmek için) iş çıkışı sizi istemeye evinize gelecekmiş gibi davranabilirler. Kanmayın anacım!! Onun aşkı size extra large, giydiniz ama sizin boyunuz kaç yani. Haddinizi bilin az. Ter bastı şu an bana, delirtmeyin beni.

     3 - O GÖBEĞİ KALDIRSAN BİR TEPSİ LOKMA TATLISI OLUR (Cankan - Yaranamadım)

     Olur da üst maddedeki durumu biraz abarttınız. Olur mu olur. İnsansınız (!) Bu esnada yapmamanız gereken şeyi söylüyorum. Bağ kurmayın!! Bağınız bahçeniz olsun ama bağ kurmayın rica ediyorum. Bir an da mağaza çalışanı "üzerinizdeki pantolon sizi şişman göstermiş" der ve siz "yaranamadım yavrum yaranamadım, ne yaptımsa da yaranamadım, kaldırdım göbeği bak hoppaa" deseniz bile olmaz. Paşam hem sen o göbeği kaldırsan bir tepsi lokma tatlısı çıkar, ayıp ya.

     4 - DEPODA ARIZA VAR, BİRİ BANA GELSİN (Sinan Akçıl - Biri Bana Gelsin)

     Şimdi size rahatlıkla alışveriş yapabileceğiniz mükemmel bir fikir veriyorum, hazır mısınız? Öncelikle mağazaya -kimseye çaktırmadan- sürünerek giriyoruz ve kasadaki mikrofonu alıyoruz. Depoda arıza olduğunu ve tüm çalışanların oraya gitmesi gerektiğini söylüyoruz. Hemen ardından mikrofondan Sinan Abimizin "Biri Bana Gelsin" parçasını hafif mırıldanırsak çok daha etkili oluyor. (Denenmiştir) Mağaza çalışanlarının büyük bir kısmı depoya indiği vakit kapıyı kilitleyin ve alışverişinizi yapınca depoyu tekrar açın. Bu planı yaparken her çalışan depoya inmeyebilir. Bu gibi sorunlarda alabildiğiniz kadar kıyafet alın ve kimseciklere görünmeden kabinlere koşun. Bu fikrimle Nobel'e aday olmam gerektiğimi düşünüyorsunuz, biliyorum. Ama her şeyin bir zamanı var, önce başbakan olmalıyım.

B O N U S ...

     5 - BOŞLUĞA DÜŞTÜM POLİS BEY (İsmail YK - Nerdesin?)
 
     Tüm bunları yaptınız; yani hiçbir sıkıntı, entrika, karmaşa, ihtiras olmadan alışverişinizi yaptınız ve tahmin ettiğinizden daha sıkıcı geldi bu durum. Belki bünyeniz alışmıştır mağaza çalışanı tarafından kovalanarak alışveriş yapmaya. Olabilir, hiç sıkıntı etmeyin. Ünlü düşünürlerden İsmail YK'nın "Nerdesin?" parçasını düşünerek yangın ziline basın. Bunu da mı ben söyleyeyim?